6 Mayıs 2011 Cuma

USHUAIA


8.gün    28 ŞUBAT 2011

FIN DEL MUNDO  (DÜNYANIN SONU )


Bu turu seçme amaçlarımdan biri, Güney Amerika’nın en güneyindeki yerleşim yerlerini görebilmekti.

Neredeyse güney Amerika boyunca Güney Pasifik Okyanusu ile And sıra dağları arasına sıkışmış haldeki Şili’nin en güneyindeki  yerleşim  yerini (Punta Arenas)görmüştük. Şimdi ondan da güneyde yer alan, Arjantin’in en güneydeki yerleşim yerine doğru yol alıyorduk. Ushuaia. Burası 'Dünyanın sonu'  Fin del Mundo
olarak tanınıyor.

İnsanı heyecanlandıran şey sanırım coğrafya olarak, bulunduğumuz konumdu.
Yer kürenin en güneyinde olmak ve buradan ötede Antarktika’ya dek başka
hiçbir şeyin olmaması. Son nokta. Harita üzerinde bir çizgi, ada, kanal, kent, dağ adı diye gördüğün şeylerin tastamam içinde olmak, olabilmek…


 
Gelmeden önce edindiğim bilgilere ve kaptanın uyarılarına göre, burada
bir günde 4 mevsim yaşanabilirmiş. Her an sert güney rüzgarı, soğuk, yağmur
veya ılık güneş olabilirmiş. Bu nedenle kat kat giysiler yeğlenmeliymiş. Şemsiye taşıyan biri varsa o kesin turistmiş. Çünkü yerli halkı taşımazmış bile ! 

 Tur operatörümüz anonsla bildiriyor:
  ‘’İskele tarafında (geminin gidiş yönüne göre sağı) Arjantin topraklarını, Sancak
   tarafında (geminin solu) Şili topraklarını görüyorsunuz’’


Les Eclaireurs (dünyanın en güneyindeki deniz feneri , uzaktan kumandalı ve güneş enerjisi ile çalışıyor)
 
Hava bilgimize güverek  güverteye hazırlıklı çıkmıştık. Gerçekten de, kaptanı doğrularcasına, aniden patlayan rüzgarla güvertede barınmak imkansızdı. Kuytu bir yere sığınarak ve bu koşulları da yaşamamız gerektiğini düşünerek, Ushuaia’ya doğru ilerlerken Dünyanın en güneyindeki deniz feneri  diye bilinen deniz feneri ile karşılaştık. Rüzgar öyle şiddetliydi ki, kamerayı sabit tutmak olanaksızdı.

Şili ve Arjantin toprakları arasında seyreden gemimizin güvertesinden manzara

 
Güzel ülkemizin sıcak kentlerinden getirdiğimiz giysilerin bizi buralarda sıcak tutacağına güvenemediğimizden, gemide satın aldığımız polarlar ile Punta Arenas’dan aldığımız yün boneleri giymiştik. Arkadaşıma sordum:
-        Neredeyiz ??
-        Fin del Mundo ‘daaa (burasını okyanusa doğru haykırdık)
Dalgaların dövdüğü fenerin çevresinden dolanarak Ushuaia’ya yöneldik.Yön değiştirmekten olsa gerek, az önce esen sert rüzgar birden kesildi. Manzara muhteşem, hava çok güzeldi. Ön güvertede bol bol resim çekiyordum.
 
Star Princess Ushuaia'ya yaklaşıyor


Ushuaia hatırası


Ushuaia (Usuaia okunuyor) rıhtımında bir yelkenli

Ushuaia’da, diğer yerlerde olduğu gibi, gemi sabah varıp akşam ayrıldığı için,
günübirlik turlar alabiliyorsunuz. Yolcuların kimileri turistik tren ile bir saat uzaklıkta bir yere, kimileri dağ ve göl manzaralı turlara, kimileri dağın belli bir yerinen aşağı yürümek üzere treking’e, kimileri teknelerle deniz aslanlarını görmeye gittiler.

Ushuaia'dan bir manzara

Biz, otobüslere doluşup günümüzü böyle bir turla alelacele harcamak istemedik. Ushuaia’yı doya doya yaşamak, orada olmanın keyfini sürmek, belleğimizde sindirilmiş olarak kalmasını yeğledik.

Dünyanın bi ucundan sevdiklerimize kart atmak için postanede sıra bekledik

İyi ki de öyle yapmışız ! Kentte açıklardaki o şiddetli rüzgardan eser yoktu. Hava muhteşemdi. Bir günde 4 mevsim yaşamadık. Palto, polar ve boneleri sırt çantalarımıza tıkıp, güneşli-ılık havada Ushuaia  sokaklarında (Avenida San Martin) yürüdük, ilginç gördüğümüz şeylerin fotoğraflarını çektik, deniz müzesine gittik, evlerini, otellerini gördük,  yerli halkla karşılaştık,  kameramıza yeni pil, hediyelik eşyalar aldık, sahilinde oturduk limanda demirlemiş  gemimize baktık.
Ushuaia'da bir duvar resmi
Ushuaia, buranın Yaghan Yerlileri dilinde 'batıya doğru ilerleyen koy' demekmiş. Küçük bir İngiliz misyoner kasabası iken, önce Arjantin deniz üssü, sonra da  80000 nüfuslu bir kent olmuş. Yerli halk 1911'e dek eriyip yok olmuş. Bugün kent turistik öneme sahip olduğu kadar Antarktika'da araştırma yapanların da uğrak yeri.

Saksılarda görmeye alıştığımız, küpe çiçeği ağacı

Bol çiçekli bir bahçe



Alaska'da başlayan  Panamerican Karayolu kıtayı boydanboya geçip Ushuaia'da son buluyor. Buradan öteye artık 'yol' yok !


Ushuaia'da ana cadde
İlginç bir Pansiyon


Maersk -Sealand konteynerleri Türkiye'den gelmiş olabilirler

Gemi kalkmadan 2 saat önce de gemi güvertesine çıkıp oturduk.

Ushuaia sahil şeridi

Çevresini saran, zirveleri karlı, görkemli yüksek dağların eteğindeki Ushuaia’nın her an değişen eşsiz manzarasını doya doya izledik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder