13. GÜN 05 MART 2011
BUENOS AIRES
Bedenimizi ve ruhumuzu dinlendirmeye yarayan iki günlük deniz yolculuğundan sonra Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e (BA) vardık.
|
Rio de la Plata (Gümüş Nehri) Delta |
Buenos Aires, ‘iyi rüzgarlar’ demekmiş. Rio Parana’nın (Parana Nehri) deltası, yani Rio de la Plata kıyısında kurulmuş. Her ne kadar Rio de Plata ‘Gümüş Nehir’ demekse de nehrin gümüş renginde olduğu anlaşılmasın. Burası çamurlu, sığ ve kırmızı toprak renginde. Kıtanın içerlerinden pek çok nehir koluyla taşınan bu toprakların nehre verdiği renk Atlantik Okyanusu’ndan deltaya dönülünce hemen farkediliyor. Gemilerin karaya oturmadan limana yanaşabilmeleri için ışıklı rotalar yapılmış ve bu görev deneyimli Arjantinli klavuzlarca yapılıyor.
|
Kongre Binası BA |
1536 yılında keşfedildiğinde, malerya hastalığının yaygın olduğu, üç tarafını ağaçsız Pampas topraklarının sardığı bir bataklıkmış. Gemiciler nehrin yukarlarında gümüş bulacaklarını varsayarak buraya Gümüş Nehri demişler.
|
Gün ışığı ile açılıp kapanan çelik çiçek |
Buenos Aires sonradan gelişmiş, o nedenle kentte koloni çağı mimarisi yok.19. yy yapıları için Fransız yapıları örnek alınmış. Bugün ise, genel eğilime bağlı olarak, gökdelenler kenti. 11 milyon insanın çoğu çok katlı yapılarda oturuyorlar.
Trafiğe kapalı caddeler, alışveriş merkezleri, markalar, marka taklitleri satan seyyar satıcılar, ... herşey her büyük kentlerde görmeye alıştığımız gibi...arada bir Ekvador'dan veya başka yerden gelmiş takı satan yerlileri görmek mümkün.
|
Yok yok bakkaliyesi gibi kiosklar ve Galeria Pacifico |
|
Buenos Aires'de Obelisk'e bağlanan bir cadde |
10 şeritli 9 Temmuz bulvarı dünyanın en geniş bulvarı.
|
Üstü kesilerek oluşturulmuş turist otobüsü, BA |
Florida veya Lavalle caddelerinde piyasa yapmayı, bulvar cafelerinde uzun uzun oturmayı, et (steak) yemeyi çok seviyorlarmış. Mış diyorum çünkü sabah gelip, akşam kalkan bir geminin, yarım günlük kent turu alan yolcusu olarak, insan kendisi yaşayarak öğrenemiyor.
Palermo Parkı, Renkli çiçekli ağaçlarıyla sıcaktan bunalanlara gölge oluyor.
|
Buenos Aires parklarını süsleyen ağaçlar |
Arjantin ve Buenos Aires’den aklımda kalanlar :
|
Eva Peron'un mezarı |
La Recoletta Mezarlığı : Maria Eva Duarte de Peron (Eva Peron) ölümünden sonra tekrar evlenen kocasından ayrı, ailesine ait buradaki mezarında yatıyor.
|
Casa Rosada: Eva Peron burada balkondan Arjantinlilere el sallamış |
Casa Rosada : Pembe ev. Bu rengi sığır yağı, kanı ve kireçten oluşan sıvadan alıyormuş. Bugün de hükümet binası olarak kullanılıyor
St Martin Alanı : Arjantin'in kurtarıcısı St Martin'in anıtmezarının içinde olduğu Metropol Katedrali.
|
Bir efsane: La Boca'da top koşturmuş Maradona |
|
Gemilerde artan boyalarla boyanan yoksul evleri turist çeken yere dönüşmüş |
La Boca : Çok renkli evler, tango showlar, lokanta ve cafeler, müzik, resim, canlı heykel, turistler, neş'e, cümbüş burada. Hatta 10 numaralı formasıyla Maradona bile!
|
La Boca'dan bir ayrıntı |
|
çakma Maradona turistlerle resim çektiriyor |
|
Caminito Caddesi, La Boca |
|
Arjantin denince ilk akla gelen : Arjantin Tango |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder